
Geçen sezon Bank Asya 1. Lig’den düşerek, bu sezon bir ilki yaşayan ve tarihinde ilk defa mücadele ettiği 2. Lig Beyaz Grup'ta play-off müdacelesi veren Altay'da, geçmişe dönük perde arkası çekişmeler gündeme damga vurmaya başladı. Camia içindeki hesaplaşmalar ve çekişmeler; beraberinde yaşanan bazı ilginç gelişmeleri mahkeme koridorlarına taşıdı.
Şubat ayının sonlarına doğru siyah beyazlı kulübün eski başkanlarından Niyazi Konuşmaz, Türkiye Futbol Federasyonu'na karşı hukuki süreci başlatması için Avukatı Umut Köroğlu’na talimat verdi. Mahkemeye verilen dilekçenin konusu ise, “Bir sezon önce Ahmet Taşpınar döneminde TFF'nin Altay'a ödediği kulüp alacaklarının o dönemde Altay Spor Kulübünün resmi hesabı yerine, yine o dönemde Altay'da yönetici olarak görev yapan Özkan Özseçkin'in şahsi hesabına yatırıldığı, bu nedenle de Konuşmaz'ın da aralarında bulunduğu temlik sahibi alacaklıların saf dışı bırakılarak, zarar uğratıldığı öne sürüldü.
Altay'da soğuk savaş dönemi...
Konuşmaz, Altay Spor Kulübünden alacaklarını tahsil etmek için, Türkiye Futbol Federasyonuna yaptığı yazılı başvurulardan sonuç alamayınca yasal yollardan hakkını aramak üzere soluğu mahkemede aldı. Futbol Federasyonunun yasal olmayan yollardan kulübe para gönderildiğini tespit eden Konuşmaz, Federasyon kanalıyla kulübün hesabına yollanması gereken paraların, o dönemde kulüpte yönetici olarak görev yapan Özkan Özseçkin’in şahsi hesabına yatırıldığını, Özseçkin’in de daha sonra şahsi hesabına yatıran bu meblağları, kulübün hesabına aktardığını ve izlenen bu yöntemle alacak ile hak sahiplerinin devre dışı bırakıldığı belgeledi. Altay eski yöneticisi Özkan Özseçkin'in hesabına gönderilen paraların 1.000.000 milyon TL'nin çok üzerinde olduğunu tespit edilmesinin ardından Konuşmaz'ın avukatı Umut Köroğlu dava dilekçesinde müvekkili olduğu Korner Spor Hizmetlerinin doğmuş alacaklarının devir ve temlik alındığı hususunun Federasyona 9 Haziran 2010 tarihinde bildirilmesine rağmen 23.06.2010 tarihinden itibaren dava dilekçesine eklediği ve delil olarak sunduğu hesap ekstrelerinde, Futbol Federasyonunun Altay SK alacaklarını kulübün hesabı yerine o dönem Altay Kulübü yöneticisi olan Özkan Özseçkin'in şahsi hesabına muvazzalı olarak ödendiğini iddia etti. Bu yöntemin kasıtlı olarak izlendiğini ve Futbol Federasyonun yaptığı bu işlemler ile müvekkilini zarara uğrattığı iddiasıyla içeren şikayet dilekçesini 24 Şubat 2012 tarihinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sundu. Tüm bu işlemler Altay eski kulüp başkanı olan dönemin Türkiye Futbol Federasyon Başkanı Mahmut Özgener döneminde gerçekleştiğini bir dip not olarak yeri gelmişken hemen belirtelim.
Paramı Federasyondan İstiyorum.
Konuşmaz, alacaklarını böyle bir günde tahsil etme çabası içinde olmadığını belirterek, “Geçtiğimiz sezonun sonunda TFF'ye yaptığımız yazılı başvurudan olumsuz sonuç alınca, yasal yollardan hakkımı aramak üzere dava açtım. Yasal olmayan yollardan kulübe para gönderilirken, benim alacaklarım konusunda hiç kimse parmağını oynatmadı. Ben Altay kulübünden para istemiyorum. Futbol Federasyonu kulübün hesabına yollaması gereken parayı, başka bir hesaba yatırdığı için paramı Federasyondan istiyorum” diyen Konuşmaz “Bucaspor'dan bile 400 milyar para gelmiş. Göztepe Alsancak stadının kira parasını bile Özseçkin hesabına yatırmış. Temlik alacaklılarından bu ödemeler bu şekilde kaçırılmış ancak yapılan bu işlemlerin hiçbirisi yasal değil. Bu tablonun ortaya çıkmasından sorumlu Türkiye Futbol Federasyonu’dur.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
İç çekişmeler; bilinmeyenleri gün yüzüne çıkardı.
Başkan Ömer Hızlıok'un genel kurul öncesinde beraber hareket ettiği eski Altay Spor Kulübü Başkanı Niyazi Konuşmaz'a gelişen bu olaylardan dolayı tavır aldığı biliniyor. Hızlıok ve Konuşmaz cephesinde sergilenen soğuk savaşa, Hızlıok'a Konuşmaz gibi destek veren eski Başkan Melih Tandoğan'da katıldı. Bilindiği gibi Ahmet Taşpınar 'ın başkan olduğu döneminde, Sarnıç projesiyle ilgili olarak Tandoğan hakkında, “Nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla, savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş ve bu hususta yine mahkeme koridorlarına taşınmıştı. Altay Kulübü üyeleri İrfan Özkaynak, Ali İhsan Yakan ve Tayyar Önder, Sarnıç projesiyle ilgili olarak savcılığa başvuruda bulunmuş ancak daha sonra Tayyar Önder başvuruda bulunan imzasını geri çekmişti. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan davada Mahkeme ; Altay Spor Kulübünün zarar görmediğini gerekçe gösterip, “görevsizlik” kararıyla dava dosyasını Asliye Ceza Mahkemesine sevk etmişti. “Derneklar Kanununa Muhalefet” olarak yeniden görülmeye başlanacak davaya, mevcut Ömer Hızlıok yönetiminin müdahil olması soğuk savaşın şiddetini artıracak gibi görünüyor.
Filler tepişir, çimenler ezilir!
Hızlıok yönetiminin, “Altay Spor Kulübü'nün zarar görmemesi” için davaya müdahil olması, camia içinde Altay ve Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Mahmut Özgener'e karşı tavır aldığı bilinen Konuşmaz ve Tandoğan'ı “köşeye sıkıştırma” operasyonu olarak yorumlanıyor. Altay Divan Kurulu Başkanı Kemal Zorlu'nun da yaşanan bu gelişmeler karşısında son derece rahatsız olduğunu dile getirmesi ve "Özgener'e karşı yapılan ve yapılacak her türlü girişime" karşı duracağını açıklaması yaşanan olaylara da farklı bir boyut açısı getirdi. Şimdi Konuşmaz'ın açtığı dava ile Altay Spor Kulübünün müdahil olduğu Sarnıç olayı ile ilgili davaların ilk celseleri beklenirken, Altay'ın yaşanan bu gelişmelerden olumsuz etkileneceği kaygısı, camia içinde huzursuzluk yarattı.
Kim Ne Kadar Altaylı.
Yakında Altay camiasını üyeleri mahkeme salonunda kozlarını paylaşacak. Eski Altay SK Başkanı Melih Tandoğan, Altay Kulübünün davaya müdahil olmasıyla gelişen durum karşısında hukuk savaşı başlatmaya hazırlanıyor. Mahkemede “Altay kulübünün zararı” olmadığının saptanmasından sonra Altay SK'nün davaya yeniden müdahil olmasını, “kasıtlı” olarak değerlendiren Tandoğan, davanın lehine sonuçlanacağına inanıyor. Sarnıç arazisinin devri konusunda verdiği çekin sadece Sarnıç Belediyesinden alacağı şeklinde değerlendirildiğini ve Altay’ın zarar görmediğini vurgulayan Tandoğan, “Üstelik alacağımı sildiğim halde, hukuki boşluklardan yararlanarak bana hala iftira atılmaya çalışılıyor. ” sözleriyle, yapılanlara tepkisini yüksek sesle dile getirdi. Görüldüğü gibi, Altay Camiası çok büyük sıkıntılarla 2. Lig'de play off mücadelesi verirken, camia içi sürtüşmeler “kim ne kadar Altaylı?" sorusunun cevabını mahkeme koridorlarında arıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder